Gemiye
binmiş
bulunmaktayız
.
.
.
We are already on board
.
.
.
We are already on board
.
.
.
.
.
“Gemi batıyor,
seyrediyorlar…” (1)
“… Denizciler limanlarda fırtınaları anlatmayı severler,
iyi ama bu dünyada liman var mı ki?“ (2)
“Gemi batıyor şimdi
ve bana… hiçbir şey olmadı,
çünkü ben fırtınayı yalnızca karadan izledim.“ (3)
“Batmak istemiyorsak,
uygun denizler aramalıyız.“ (4)
“Limanda kalmayı akla
uygun gören düşünce,
mutluluğun ve yaşama şansının kaçırılmasından
sorumludur. “ (5)
“ … Güvenli kayalıklardan azgın denize bakan ve
her ne kadar yardım edemese de, dalgaların ulaşamayacağı
bir yerde bulunan bir insan gibi hissediyorum kendimi.
Ve bu da böyle bir yaştan sonra hoş bir duygu olmalı…
Böylelikle ben gerçekten de sağlık ve mutluluğu
koruyarak ayakta kaldım ve kulak tırmalayan gürültü
gelip geçti.“ (6)
koruyarak ayakta kaldım ve kulak tırmalayan gürültü
gelip geçti.“ (6)
“İnsan bir kalasa
nasıl da sıkı sıkıya yapışır.” (7)
“Gemiye sanki evleriymiş gibi öylesine uyum sağladılar ki,
artık geminin yeni bir ülke olduğunu sanıyorlardı…“ (8)
“Gemiye binmiş bulunmaktasınız.” (9)
u y g a r a s a n
15 nisan 2014
not 1:
1. Lucretius (M.Ö. 99-M.Ö.55), s. 20 2. Voltaire’in
Strasbourg’dan Kontes Lützelburg’a yazdığı 2 Eylül 1753 tarihli mektubundan. S. 38 3. Johann Joachim Ewald’ın 1775 tarihli “Fırtına” şiirinden. S. 42 4. Voltaire’in çağdaşı Napolili Papaz Galiani ‘nin “Buğday Ticareti Üzerine
Konuşmalar“ kitabından. S. 39 5. Voltaire’in Cirley şatosunda yaşaşan kadın
arkadaşlarından Marquise du
Chatelet’in Voltaire’in ölümünden bir
yıl sonra yayımlanan “Mutluluk Hakkında” kitabından, 1779. Hans Blumenberg’e
göre Marquise du Chatelet bu yapıtında, mutlu olabilmek için, düşünce ve
tasarımların harekete geçme eyleminden daha öncelikli olduğu görüşüne karşı
çıkıyordu. S. 36 6. Goethe’nin mayıs 1807’de Jena’daki savaş alanina
yaptığı ziyaretten bir yıl sonra Jena’lı tarihçi Heinrich Luden’in Goethe ile
yaptığı söyleşiden. Goethe 59 yaşındadır. Söyleşi sırasında Lucretius çevirmeni
Carl Ludwig von Knebel de bulunmuştur. Luden ve Knebel üzülmüşlerdir Goethe’nin
bu cümlelerine. “Bireyin mutsuzluğu, alçaklık ve rezilliğin hakim olduğu
zamanda bile önemini yitirmeyen anavatanın büyük mutsuzluluğunun karşısında yok
olup gidebilir.” der Luden. Goethe Knebel’in de başıyla onayladığı Luden’in bu
cümlelerine hiç cevap vermez. S. 48-49 7. Friedrich Nietzsche’nin 1875 tarihli
notlarından… Nietzsche ‘Şen Bilim’de de aynı eğretimeyi sürdürmüştür. Ama bu sefer insanın kendini güvende sandığı
karadaki durumudur ironisinin hedefi: “Karaya çıkan ve her iki ayağı ile eski
sağlam toprağa basan ve karanın sallanmadığına şaşıran…” S. 23 8. Georg
Simmel, 9 aralık 1912. S. 22 9. Blaise Pascal
(1623-1662). Pascal’a göre yaşam “ayakta kalmak ya da dibi boylamaktan başka
çözümlerin, korunmanın bulunmadığı açık denizlerde yer almak anlamına
geliyordu.” S. 22
not 2:
yukarıdaki
alıntıların tamamı, bu sergi çalışmasının da kışkırtıcısı olan
hans
blumenberg’in “gemi batıyor, seyrediyorlar” kitabındandır.
blumenberg’in
düşüncesinin zarif ve özel yol alışına saygıyla
alıntılar
kitaptakilerle sınırlı tutulmuştur.
hans
blumenberg: gemi batıyor, seyrediyorlar
çeviren: osman
toklu
dost kitabevi yayınları, 2002
dost kitabevi yayınları, 2002