15 Nisan 2014 Salı









Gemiye 
binmiş 
bulunmaktayız
.
.
.
We are already on board
.
.
.






 “Gemi batıyor, seyrediyorlar…”   (1)










“… Denizciler limanlarda fırtınaları anlatmayı severler,
iyi ama bu dünyada liman var mı ki?“   (2)











 “Gemi batıyor şimdi ve bana… hiçbir şey olmadı,
çünkü ben fırtınayı yalnızca karadan izledim.“   (3)











 “Batmak istemiyorsak, uygun denizler aramalıyız.“   (4)











 “Limanda kalmayı akla uygun gören düşünce,
mutluluğun ve yaşama şansının kaçırılmasından
sorumludur. “   (5)










“ … Güvenli kayalıklardan azgın denize bakan ve
her ne kadar yardım edemese de, dalgaların ulaşamayacağı
bir yerde bulunan bir insan gibi hissediyorum kendimi.
Ve bu da böyle bir yaştan sonra hoş bir duygu olmalı…
Böylelikle ben gerçekten de sağlık ve mutluluğu 
koruyarak ayakta kaldım ve kulak tırmalayan gürültü 
gelip geçti.“   (6)











 “İnsan bir kalasa nasıl da sıkı sıkıya yapışır.”   (7)











“Gemiye sanki evleriymiş gibi öylesine uyum sağladılar ki,
artık geminin yeni bir ülke olduğunu sanıyorlardı…“   (8)











“Gemiye binmiş bulunmaktasınız.”   (9)










u y g a r  a s a n

15 nisan 2014





not 1:
1. Lucretius (M.Ö. 99-M.Ö.55), s. 20  2. Voltaire’in Strasbourg’dan Kontes Lützelburg’a yazdığı 2 Eylül 1753 tarihli mektubundan. S. 38  3. Johann Joachim Ewald’ın 1775 tarihli “Fırtına” şiirinden. S. 42  4. Voltaire’in çağdaşı Napolili Papaz Galiani ‘nin “Buğday Ticareti    Üzerine Konuşmalar“ kitabından. S. 39  5. Voltaire’in Cirley şatosunda yaşaşan kadın arkadaşlarından   Marquise du Chatelet’in  Voltaire’in ölümünden bir yıl sonra yayımlanan “Mutluluk Hakkında” kitabından, 1779. Hans Blumenberg’e göre Marquise du Chatelet bu yapıtında, mutlu olabilmek için, düşünce ve tasarımların harekete geçme eyleminden daha öncelikli olduğu görüşüne karşı çıkıyordu. S. 36 6. Goethe’nin mayıs 1807’de Jena’daki savaş alanina yaptığı ziyaretten bir yıl sonra Jena’lı tarihçi Heinrich Luden’in Goethe ile yaptığı söyleşiden. Goethe 59 yaşındadır. Söyleşi sırasında Lucretius çevirmeni Carl Ludwig von Knebel de bulunmuştur. Luden ve Knebel üzülmüşlerdir Goethe’nin bu cümlelerine. “Bireyin mutsuzluğu, alçaklık ve rezilliğin hakim olduğu zamanda bile önemini yitirmeyen anavatanın büyük mutsuzluluğunun karşısında yok olup gidebilir.” der Luden. Goethe Knebel’in de başıyla onayladığı Luden’in bu cümlelerine hiç cevap vermez. S. 48-49 7. Friedrich Nietzsche’nin 1875 tarihli notlarından… Nietzsche ‘Şen Bilim’de de aynı eğretimeyi sürdürmüştür.  Ama bu sefer insanın kendini güvende sandığı karadaki durumudur ironisinin hedefi: “Karaya çıkan ve her iki ayağı ile eski sağlam toprağa basan ve karanın sallanmadığına şaşıran…” S. 23 8. Georg Simmel, 9 aralık 1912. S. 22   9. Blaise Pascal (1623-1662). Pascal’a göre yaşam “ayakta kalmak ya da dibi boylamaktan başka çözümlerin, korunmanın bulunmadığı açık denizlerde yer almak anlamına geliyordu.” S. 22






not 2:
yukarıdaki alıntıların tamamı, bu sergi çalışmasının da kışkırtıcısı olan
hans blumenberg’in “gemi batıyor, seyrediyorlar” kitabındandır.
blumenberg’in düşüncesinin zarif ve özel yol alışına saygıyla
alıntılar kitaptakilerle sınırlı tutulmuştur.

hans blumenberg: gemi batıyor, seyrediyorlar
çeviren: osman toklu 
dost kitabevi yayınları, 2002